Nardugan Bayramı Türk Yılbaşı, Orta Asya Türklerinde 21 Aralık’ı 22 Aralık’a bağlayan gece kutlanıyordu. Şeb-i Yelda olarak da bilinen Nardugan Bayramı, en uzun gecenin ardından kış gündönümü ile birlikte günlerin uzaması ile güneşin yeniden doğuşunu ifade ediyordu.
Eski Türkçe’de nar güneş, dugan ise doğan demekti. Doğan güneş, Nardugan ismi buradan gelir.
Eski Türk mitolojisine göre; gece ile gündüz sürekli savaşırdı. 21 Aralık’ta ise gündüz geceyi yener ve günler uzamaya başlardı. Işık artışıyla, karanlık geri çekilirdi.
Tam da bugün (21 Aralık) ölümsüzlüğün sembolü kabul edilen akçaçam ağaçları süslenirdi. Yaratıcının insanlara bahşettiği bu yeni umut için, ona minnet ederek akçaçam ağaçlarının altında sevinç ve mutluluklarını paylaşarak yeni yıla yeni umutlarla girerlerdi.
İnanışa göre akçaçam ağaçları, insan ve yaratıcı arasındaki bağı sağladığından Nardugan Bayramı Türk yılbaşında, insanlar iyiliğin simgesi olarak yaratıcıya en sevdikleri şeylerden armağan ederdi. Dallarına ipler, meyveler ve süsler asılan akçaçamların altı bu armağanlarla dolardı.
Nardugan Bayramı Türk yılbaşı olan bu özel günde, aile bağlarını kuvvetlendirecek kalabalık sofralar kurulurdu. Bu sofralardan kuruyemiş eksik edilmezdi. İyiliği ve ışığı temsilen kırmızı mumlar yakmak, neşe ve sevgiyi artıran kıymetli ritüellerden.
Günümüzde de bolluk bereketin simgesi olan nar, Nardugan Bayramı Türk yılbaşında sofralardan eksik edilmeyenler arasında yer alıyor.
Kutlayıp kutlalamamak bir seçim olmakla beraber, niyetin önemini ve gücünü hatırlayalım. Şimdiden iyi bir yıl diliyoruz. Hem bireysel, hem de kolektif olarak doyum içerisinde yaşadığımız bir yıl olması niyetiyle.
Video içeriğini instagram sayfamızdan izleyebilirsiniz.
Eğitimlerimiz ve seanslarımız hakkında bilgi almak için sayfamızı ziyaret edebilir, whatsapp hattımızdan ulaşabilirsiniz.