Şimdi bir dur! Biraz “yeni” ye dair konuşma zamanı…
Yaşadığın her deneyimi, bulunduğun evi, her gün gittiğin işyerini, her yaz seyahat ettiğin tatil rotanı, dışarıya çıkmayı planladığında yemek yediğin o restoranı, alışveriş yaptığın o siteyi, düzenli aralıklarla bir benzerini aldığın kıyafetlerini düşün… Düşününce aslında rutinimizde var olan noktaların sürekli olarak bizi “aynı“ olmaya ittiğini farkediyoruz.
Ve şimdi de hayatına, kendine en son dahil ettiğin “yeni” ye dair bir şey düşün… Yeni bir eve mi taşındın, yeni bir restoran mı denedin, yeni bir iş değişikliği mi yaptın ya da alıştığının dışında yeni bir rotaya mı seyahat ettin? Hatırlayamadın mı, o halde eskiye dair var olan birkaç şeyin üzerindeki tozları üfleme zamanı geldi.
“Yeni” nin Hissi
Uzunca bir süre düşünülen “yeni” oluşturma hissi beyninde ve kalbinde ufak bir ürperti veriyorsa olağan en normal duyguyu hissediyorsun demektir. Kabul edelim ki her zaman düşünürüz yeniliğin nasıl olacağını, nereye ne şekilde evrileceğini. Konfor alanımızdan çıkarak gireceğimiz yeni bir ev, iş, rota, deneyim vb. durumlar ile olayların bizleri ufakta olsa ürperttiğini. Ancak bizlere biçilen bilinmez bir yıl sayısı var. Her gün işe giderken aynı yolu kullanmak, yeni bir lezzet denememek ya da her yaz aynı tatil beldesinin denizine ayak basmak. Bu yıllara, en çokta insanın kendisine haksızlık olmaz mı? Empati yapıyor ve özele indirgiyorum, hodri meydan!
Hayatta kendimi en yalın, gözlerimin içinin en güler halini bulduğum seyahatlerimden önce onlarca ülkeye seyahat etmeme rağmen, her ne kadar bildiğim ama aslında her defasında yenilenen bir duygu olarak beni karşılayan bu hissi tanıdığımı düşünerek bir yola çıksam da daimi olarak benimle gelen yeniliğin ürpertisiyle karışık heyecanı; hayatta var olma, en çokta tutunma sebeplerimden biri haline geliyor. Sonsuz olmasa da bir ömre sığamayacak kadar fazla olasılık içerisinde ipin bir ucundan tutarak birer birer deneyimleme, yeniliği hayatıma dahil etme ve özümseme hissi bir çok anlam arayışına cevap niteliğinde canlanıyor. Sonsuz soru ve sonsuz olasılık etrafında sonsuz cevap bu yaşam. Seninle var olan sık sık deneyimlediğin şekilde bulunmayan anlamlar bazen çok ufak bir yenilikte saklıdır kim bilir.
Yaşam biraz “delilik” seviyor fazlasıyla da “cesaret”. Adımı atıp özümseme yolculuğuna çıktığın an sarıp sarmalıyor ya da bazen sarıp sarmalamadan hoyratça öğretiyor sana. Bunu görebileceğin tek yer ise bir yeniliğin kapısı. Bir yere göçmek, bir yere konmak, yeniden yazmak, yeni yollara gitmek gibi.
Kapağını Yeni Araladığın Defter “2025”
Her yeni yıl bundandır ki içimi kıpır kıpır eder. Yeni hedefler, yeni başlangıçlar iyisi ve kötüsü ile bir defterin kapağının kapatılması akabinde yeni bir defteri aralama mutluluğu… Daha çok başında olduğumuz yılın ilk günlerinde bu yılı yeni bir defter, yeni bir ev, yeni bir iş, yeni bir çok şey başlangıcı olarak kabul et ve sana ilham olması için kalbini arala. Pozitif düşünerek yeniyi kucaklamaya niyet et, gerçekleşebilecek her olasılığa da hazırlıklı ol.
Gün gelir fırsat var iken deneyimlemediğin her şey aklında koca koca siyah taşlar olarak yer edinir. Sende ise daima ferahlığa ve yeniliğe yer olsun.
Yeni yıl “yeni” ye dair tüm ihtişamıyla, tüm pozitifliğiyle karşılasın sizi…
Ve son olarak, zamanında Mevlana’dan dökülen satırlar yalnız bana değil sizlere de ışık olsun,
Her gün bir yerden göçmek ne iyi. Her gün bir yere konmak ne güzel. Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş. Dünle beraber gitti, cancağızım, Ne kadar söz varsa düne ait. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.