Dünya’ya geliş biletimiz kesildiği an, yaşam yolculuğunda kader planımız hazır bizi bekler. Biz ana rahmine düştüğümüz andan itibaren hissetmeye başlarız. Annemizin üzüntüsü, mutluluğu, heyecanı, hissettiği her bir duyguyu belirli periyotlarla almaya başlarız. Güvenli alanımızda repertuarımızda bulunan tekmeleme, takla atma gibi eylemleri gerçekleştiririz. Atalarımızdan gelen kayıtlar bonusumuzdur. Doğum gerçekleşip biz “Merhaba Dünya” dediğimizde, yetiştirilme tarzımız, sevilme biçimimiz, dinlenilme süremiz, bize öğretilenlerle heybemiz dolmaya başlar. Kendimizin en iyi versiyonuna ulaşmak, eve dönmek için yaşam yolculuğunun bazı duraklarında molalar veririz. Bu molalarda çözmemiz gereken bulmacalar vardır. Ruhun bulmacası.
Sürekli aynı döngüyü yaşadığını hissetmek, aynı tip insanlarla çevrili bir çevre, tam o çok istediğin bir şey olacakken son bir adımda olmaması, değişken ruh halinin çok sık olması, ait hissedememek bulmacada çözülmeyi bekleyen bir şeylerin olduğunun habercisi.
Bazen sevmek öğrenilir. Belki sen hep ötekileştirildin, itelendin, maddesel boyutta her şeye sahip oldun ama duygusal dünyanda eksik bir şeyler vardı hayatında. Bize sevgi boyutunda yaklaşılmadığında, koşullu sevildiğimizde sevginin tanımının bizde de şekillenmesi yaşadığımız gibi oluyor.
Koşullu Sevmek Nedir?
Anacığını öpmek istediğinde “Bana bir bardak su getirirsen beni öpebilirsin.” Babacığına sarılmak istediğinde “Odanı toplarsan bana sarılabilirsin.” gibi önce talep edilen eylemi gerçekleştirip sonra duygusal eylemin yeniden talep edilmesidir.
Yaşam akmaya devam ediyor sevilmek için bu kez sen her talebe cevap vermeye başlıyorsun. Hatta bazen senden talep edilmediği zamanlarda talep varmış gibi sürekli kendinden ödün veriyorsun. Her şey denge üzerine kurulu olduğunu hatırlarsak, dengeyi kaybediyorsun. İşler burada sarpa sarmaya başlıyor. Farkındalığını devreye sokarak bu döngüyü kırmayı başarabilirsin. Sana hizmet etmeyen, senin gelişimine, büyümene katkı olmayan herkesi ve her şeyi hayatından çıkartarak ilk adımı atabilirsin. Bırakmakta zorlandığında “Bu duygu bende bağlılık mı yoksa bağımlılık mı?” sorusunu kendine sorup kalbinden gelecek olan cevaba güvenebilirsin. Atalarını onurlandırabilirsin. Anne ve babanı suçlamaktan vazgeçip onların da yaşamı senin gibi ilk defa deneyimlediklerini kendine hatırlatabilirsin. Kitap okuyabilirsin, gerektiğinde bir uzmandan destek almayı deneyebilirsin. Allah ile konuşabilirsin. Pusulanı sevgi ve iyilik yapabilirsin. Karmaların için sadaka verebilirsin. Kendini her halinle severek tüm döngünün kırılması için ilk adımı atabilirsin.
Bununla birlikte bedenini dinlemeyi öğrenmelisin. Bedenimiz bize yaşanacak olan her şeyin sinyalini önceden muhakkak verir. Kısa ve dikkatli pratikler yaparak dönüşümü kucaklamaya ne dersin?
Nefes Farkındalık Pratiği
Doğru nefes aldığımızda fiziksel ve ruhsal sağlığı da kucaklarız. Bunun için her zaman burnundan nefes alıp yine nefesi burnundan vermelisin. Her gün mutlaka yapmak için kendine zaman ayır rahatsız edilmeyeceğin bir ortam yarat kendine. Bir mum yak kendin için ışığı aydınlatsın seni ve hayallerini.
Sağ avuç içini göbeğinin alt kısmında bulunan Svadisthana Çakra yani sakral çakrana yerleştir. Sol avuç içini Anahata Çakra yani kalp çakrana yerleştir. Yavaşça nefes alırken karnında bir balon olduğunu hayal et ve onu şişir. Nefesini yavaşça verirken bu balonun söndüğünü hayal et ve onu içeriye çek. Bu basit gibi görünen ama çok etkili olan başlangıç çalışmasını her gün ilk başlarda 3-4 dk yap. Kendindeki değişimi muhakkak fark ediyor olacaksın. Gelişim üstüne koymaktır. Lütfen sadece 3-4 dk ile kalma, bir haftanın sonunda 5-6 dk daha sonra 7-8 dk gibi üzerine koyarak bu süreyi uzat. Nefesinin gücü seninle ve ne zaman ondan destek istersen sana desteğini esirgemeyecektir.
Sana bunları yaptığında bir sihir gibi her şey düzelecek demiyorum. Bazen çok zor olacak, bazen su gibi akıp gidecek, bazen de hiç yapmak istemeyeceksin tam o noktada yapmaya devam et çünkü değişim ve dönüşüm çok yakın demektir. Kendine denemek için fırsat ve zaman ver.
Unutma sevgi her koşulda ve şartta iyileştirir, sakinleştirir, geliştirir sana ait olma hissini hissettirir. Önce kendini sonra doğadaki tüm canlıları sev. Kendine sarıl. Bir yıldız gibi parla. İyi olmaktan, iyilikten ne pahasına olursa olsun vazgeçme.
Sana birkaç kitap önereceğim,
- İnsanın Anlam arayışı – Victor E. Frankl
- Öz Şefkatli Farkındalık – Chrıstopher K. Germer
- Dört Anlaşma – Don Miguel Ruiz
- Beş Sevgi Dili – Cary Chapman
- Zor Bir Ailede Büyümek- Susan Forwad – CraigBuck
- Seninle Başlamadı – Mark Wolynn
- Yuvaya Yolculuk- Lee Carroll
- Budha Gibi Düşünmek- Victor M Parachin
- Terapi Odasında İyileşen İlişkiler – Dr. Bahar Tezcan
- İmkânsız ilişkilerden Mümkün İlişkilere- Dr. Bahar Tezcan
- Tan Taşçı – Ezgi Durmuş – Eve Dönüş
- Kaplanı Uyandırmak Travmayı İyileştirmek – Peter A Levine, Ph.D Ann Frederıck
- Dönüşüm Zamanı –Diana Cooper
- Evrensel Yasalar – Diana Cooper
- Spiritüel Yasalar- Diana Cooper
Şubat ayında görüşmek üzere o zamana kadar kendine iyi bak.
Semra Okutan
Çocuk Gelişimi Uzmanı – Çocuk Yoga Eğitmeni – Nefes Eğitmeni – Yazar